En iyi 10 kurtuluş savaşı güney cephesi

Aşağıda konuyla ilgili en iyi bilgiler ve bilgiler yer almaktadır kurtuluş savaşı güney cephesi Ekibin nuthuy.com kendisi tarafından derlenmiş ve sentezlenmiştir gibi diğer ilgili konularla birlikte: Güney Cephesi, Güney cephesinde kimlerle savaştık, güney cephesi’nde, Batı cephesinde kimlerle savaştık, Güney cephesinde hangi antlaşma imzalandı, Güney Cephesi kahramanları, Güney Cephesi kısaca, Güney Cephesinin Sonuçları.

kurtuluş savaşı güney cephesi

Anahtar kelime için resim: kurtuluş savaşı güney cephesi

Hakkında en popüler makaleler kurtuluş savaşı güney cephesi

Güney Cephesi – Kurtuluş Savaşı | Tarihi Olaylar

  • Yazar: www.tarihiolaylar.com

  • Değerlendirmek 4 ⭐ (22608 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 4 ⭐

  • En düşük puan: 2 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Güney Cephesi – Kurtuluş Savaşı | Tarihi Olaylar Güney Cephesi, Cenup Cephesi, Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi olarak da anılır. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız kuvvetleri ve beraberindeki …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: Güney Cephesi, Cenup Cephesi, Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi olarak da anılır. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız kuvvetleri ve beraberindeki Ermeni Lejyonu ile TBMM idaresindeki Kuva-yi Milliye arasında gerekleşen muhabereleri bü…

  • Kaynaktan alıntı:

Millî Mücadele’de Güney Cephesi – Atatürk Ansiklopedisi

  • Yazar: ataturkansiklopedisi.gov.tr

  • Değerlendirmek 3 ⭐ (4453 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 3 ⭐

  • En düşük puan: 1 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Millî Mücadele’de Güney Cephesi – Atatürk Ansiklopedisi Bu başarıda Mustafa Kemal Paşa’nın Güney Cephesi ile ilgili olarak … Urfa bölgesi kamuoyunun Kurtuluş Savaşı için tek düşünce halinde hazırlanması,.

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: AKBIYIK, Yaşar, Milli Mücadelede Güney Cephesi, Maraş, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1999.

  • Kaynaktan alıntı:

GÜNEY CEPHESİ – Başarı Koleji Manavgat

  • Yazar: www.basarikoleji.k12.tr

  • Değerlendirmek 3 ⭐ (6029 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 3 ⭐

  • En düşük puan: 1 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler GÜNEY CEPHESİ – Başarı Koleji Manavgat İngilizler de; Antep, Urfa ve Maraş’ı işgal altına aldılar. Fakat bir süre sonra İngiltere ile Fransa arasında yapılan anlaşma gereği bu bölgeler Fransa’ya …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: Urfa, Antep ve Maraş’ta uğranılan hezimet sonrası Fransızlar ve onların kışkırttığı Ermeniler büyük bir umutsuzluk içinde her gün sertleşen bir biçimde Adana halkı ve Kuvayımilliyesi ile mücadele etmeye devam etmişlerdir. Güney Cephesi Muharebeleri sonrası, Fransızlar Türk yurdunda tutunamayacakları…

  • Kaynaktan alıntı:

Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi – Wikiwand

  • Yazar: www.wikiwand.com

  • Değerlendirmek 3 ⭐ (2926 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 3 ⭐

  • En düşük puan: 1 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi – Wikiwand Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi · Batı Cephesi · İzmir’in İşgali · Urla · Malgaç · Bergama · Erbeyli · Erikli · Tellidede · Aydın …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: An extension you use may be preventing Wikiwand articles from loading properly.
    If you’re using HTTPS Everywhere or you’re unable to access any article on Wikiwand, please consider switching to HTTPS (https://www.wikiwand.com).

  • Kaynaktan alıntı:

Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi – Türkçe Bilgi

  • Yazar: www.turkcebilgi.com

  • Değerlendirmek 4 ⭐ (29041 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 4 ⭐

  • En düşük puan: 2 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi – Türkçe Bilgi Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi Hakkında Detaylı Bilgi · Maraş Savunması · Urfa Savunması · Adana ve Pozantı.

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: Güney Cephesi (Cenup Cephesi), Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi (Fransızca: La campagne de Cilicie), I. Dünya Savaşı'nın ardından Fransız kuvvetleri…

  • Kaynaktan alıntı:

Güney Cephesi Sonuçları – Kurtuluş Savaşı

  • Yazar: www.kurtulussavasi.gen.tr

  • Değerlendirmek 4 ⭐ (37080 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 4 ⭐

  • En düşük puan: 2 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Güney Cephesi Sonuçları – Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi · Urfa, Antep ve Maraş Türkiye’ye bırakılmıştır. · Sülayman Şah’ın mezarının bulunduğu Caber Kalesi’nin Türk malı olduğu ve burada Türk askerinin …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin:  

  • Kaynaktan alıntı:

Makale » Milli Mücadele Döneminde Elbistan – DergiPark

  • Yazar: dergipark.org.tr

  • Değerlendirmek 4 ⭐ (23008 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 4 ⭐

  • En düşük puan: 2 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Makale » Milli Mücadele Döneminde Elbistan – DergiPark … Cephesi, ”, Milli Mücadelede Güney Bölgesi Sempozyumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara. s.589-619. Gönen, Cengiz (2005), Ulusal Kurtuluş Savaşının İlk …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: İngilizlerin Maraş’ta
    yaklaşık sekiz ay boyunca sürdürdükleri işgalin sona ermesinin ardından şehri 1
    Kasım 1919’da Fransızlar işgal etmiştir. Bu haksız işgallerin ardından Temsil
    Heyeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa, Maraş’ta milli direnişi başlatmak için bir
    milli teşkilat kurulmasına karar vermiştir…

  • Kaynaktan alıntı:

Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi – IPFS

  • Yazar: ipfs.io

  • Değerlendirmek 4 ⭐ (25476 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 4 ⭐

  • En düşük puan: 2 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi – IPFS Türk Kurtuluş Savaşı Güney Cephesi · Güney Cephesi, · Cenup Cephesi, · Fransız Cephesi veya · Kilikya Cephesi (Fransızca: La campagne de Cilicie), I. Dünya Savaşı’ …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: Güney Cephesi, Cenup Cephesi, Fransız Cephesi veya Kilikya Cephesi (Fransızca: La campagne de Cilicie), I. Dünya Savaşı’nın ardından Fransız kuvvetleri ve beraberindeki Ermeni Lejyonu ile TBMM idaresindeki Kuva-yi Milliye arasında gerçekleşen muharebelerden meydana gelen cephedir. Fransa, Sykes-Pico…

  • Kaynaktan alıntı:

Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi – Tarih Bilimi

  • Yazar: www.tarihbilimi.gen.tr

  • Değerlendirmek 3 ⭐ (16422 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 3 ⭐

  • En düşük puan: 1 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Kurtuluş Savaşında Güney Cephesi – Tarih Bilimi İşgallere karşı ilk direniş, güney illerinde kendiliğinden başlamıştır. Bu yüzden Güney Cephesi, Kuvay-ı Milliye’nin ilk cephesidir. İşgallere …

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: İşgallere karşı ilk direniş, güney illerinde kendiliğinden başlamıştır. Bu yüzden Güney Cephesi, Kuvay-ı Milliye’nin ilk cephesidir. İşgallere karşı ilk silahlı direniş, Dörtyol’un Fransızlar tarafından işgali üzerine başlamış ve “ara Hasan Müfrezesi” adıyla ilk Kuvayımilliye birliği 1919’un başında…

  • Kaynaktan alıntı:

Güney Cephesi’ndeki harekât | Atatürk Araştırma Merkezi

  • Yazar: www.atam.gov.tr

  • Değerlendirmek 4 ⭐ (21355 Derecelendirmeler)

  • En Çok Oy Alan: 4 ⭐

  • En düşük puan: 2 ⭐

  • Özet: Hakkında makaleler Güney Cephesi’ndeki harekât | Atatürk Araştırma Merkezi Güney Cephesi Komutanı Refet Paşa’nın emrinde bulunan üç piyade tümeni, … Paşa kuvvetleri çeşitli yerlerde savaşlar vererek Afyon’un doğusuna çekildi.

  • Arama sonuçlarını eşleştirin: Güney Cephesi Komutanı Refet Paşa’nın emrinde bulunan üç piyade tümeni, Dumlupınar’da hazırlanmış bir mevzide bulunuyordu. Bundan başka, bir süvari tümeni ve bir de süvari tugayı vardı. Bu mevziin sol kanadında bulunuyordu. Güney Cephesi Komutanı’nın aldığı görev, düşmanı bu mevzid…

  • Kaynaktan alıntı:

Çoklu okuma içeriği kurtuluş savaşı güney cephesi

Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilmesi nedeniyle imzalanmıştır.Mondros Mütarekesiözellikle de topraklarımızın işgaline zemin hazırlayan ve Türk tarihinde önemli bir sayfa açan Mütareke’nin 7. maddesi.

Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Güney Anadolu, İngilizler ve Fransızlar tarafından ortaklaşa işgal edildi. Birinci Dünya Savaşı sırasında Fransa ve İngiltere arasında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması kapsamında; Basra Körfezi’nden Musul’a kadar olan bölge İngiliz etkisi altında olacaktı. Adana, Mersin, Antep, Maraş ve Musul ile Suriye ve Lübnan’ın bazı bölgeleri de Fransız nüfuz alanı olarak kabul edildi. Ancak İngiltere, Irak’a ve özellikle petrol yatakları bakımından zengin olan Musul’a uzun zamandır göz yumuyor. İngiltere’nin savaşta Suriye-Filistin ve Irak cephelerinde tek başına Osmanlı Devleti ile savaşarak galip gelmesinin amacı Musul’u Fransa’ya vermek değildi. İngilizler Musul’u almak için geçici olarak Kilis, Urfa, Maraş ve Antep’i aldı. İngiltere bu işgali Fransa’ya karşı bir koz olarak kullanacaktı. Bu durum Fransa tarafından kabul görmedi ve İngiltere sert bir şekilde eleştirildi. İngiltere daha sonra Filistin’deki etkisinin tanınmasını ve Musul bölgesinin işgal ettiği bölgelerden çekilmesini şart koşuyor. Hal böyle olunca da İngiltere Musul’a doğru önemli bir adım attı. Bunun sonucunda İngiltere ve Fransa, 15 Eylül 1919’da birleşerek, 1916’da imzaladıkları Sykes-Picot Anlaşması’nı esas alarak, “Suriye Anlaşması” adı altında Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir anlaşmaya vardılar. Suriye Antlaşmasına göre; Musul, Ürdün, Filistin ve Arap yarımadası dahil olmak üzere Irak’ın tamamına yerleşti. Urfa, Antep, Maraş ve Adana vilayetini içine alan bölge Fransız nüfuz alanına bırakıldı. İngiltere ve Fransa arasındaki anlaşmaTemsilci KomitesikafaMustafa Kemal Paşatepki göstererek il merkezlerine konuyla ilgili telgraf çekti. Bu telgrafta: “Fransızlarla 1916’da yaptıkları anlaşmayı esas alarak, Suriye Antlaşması adına milletlerin tarihine yeni bir adaletsizlik ve tecavüz sayfası eklediler. Milletimiz, Erzurum ve Sivas Kongresi ile davamızı ve dünya hakkımızı savunma kararını ilan etmiştir. Varlığımız ve özgürlüğümüz anlamına gelen eylemlere asla boyun eğmeyeceğiz. Söz konusu anlaşmanın ülkemizi ilgilendiren hükümlerinin ulusal örgütlenmesine dikkat çekiyoruz. Böylece İngiliz işgali altındaki şehirlerimiz Fransızlara devredildi ve Fransızlara ve Ermenilere karşı verilen mücadelenin yeryüzündeki en seçkin örneğini sunmada büyük bir başarı elde edildi. bu maç. Mustafa Kemal Paşa’nın Güney Cephesi’ndeki harekât planının etkinliği bu başarıyı büyük ölçüde etkilemiştir. Bu plana göre Fransızlar, küçük kalelerden başlayarak tek tek veya aniden kuşatılacak, ele geçirilip yok edilecek, tüneller ve köprüler yıkılacak, yolları kesilecekti. hareketli gruplar tarafından, böylece Fransızların hizalanması önlenerek, Fırat’ın doğusundaki Fransızları bu bölgelerden çekilmeye zorladı. Ve böylece bu plan, her Fransız müfrezesinin evlerini veya çadırlarını yakma ve kabileleri harekete geçirme gece planlarında uygulandı. Bu planlar belirlendiğinde Maraş’ta Fransızlara ve Ermenilere karşı amansız bir mücadele başlamak üzereydi.

Maraş, Mondros Mütarekesi’nin 7. maddesi bahane edilerek 22 Şubat 1919’da İngilizler tarafından işgal edildi. Antep’in işgalinden sonra İngilizlerin de Maraş’a geleceği anlaşıldı. Maraş’ın işgal edileceğini anlayan bazı Maraş ve çevresi, geçişte Aksu köprüsünü yaktı. Öte yandan İngilizler dar bir köprü kurarak bölgeyi geçtiler. Antep’te olduğu gibi, Ermeniler de İngilizlerin Maraş’a geleceğini duyunca sevinçle karşı çıktılar. İngiliz işgalinden sonra başka yerlere göç eden Ermeniler tekrar Maraş’a dönmeye başladılar. Hatta bazıları Türklere karşı dava açmaya bile başladı. Birinci Dünya Savaşı’ndaki Ermeni ayaklanmasının yol açtığı göç hareketi sırasında o sırada Maraş Valisi olan Sivas Valisi İsmail Kemal Bey’i Ermenilere zulmetme suçlamasıyla Maraş’a getirip, onu askere aldılar. mahkum olarak yargılanmak. Mahkemece beraat eden İsmail Kemal Bey Halep’e sürgüne gönderildi. Bu durum Maraşlıları her geçen gün işgalcilere karşı harekete geçmeye motive etti. Kolordu Komutanı General Kurmay Albay Selahattin Bey ise güney bölgesindeki önemli olayları daha yakından incelemek için Sivas’tan Elbistan’a gelerek Maraş’ın Fransızlar tarafından işgal edileceğini anladı. sonraki birkaç gün ve 26 Ekim 1919’da belli tedbirlerin alınması emri verildi. Öte yandan Maraşlı bir grup Ermeni, Adana’daki Fransız komutanına yaklaşarak Maraş’ı bir an önce İngilizlerden almalarını istedi. Bunu duyan halk, Fransız birliklerinin Maraş’a gelişini protesto etmek için miting düzenledi, ancak bölge valisi bunun faydalı olmayacağını düşünerek buna izin vermedi.

Fransızların 29 Ekim 1919 Çarşamba günü Maraş’a varıp İngiliz komutanla karşılaşmasından sonra Maraş, Fransız alayından bir bölük, Ermeni alayından bir tabur ve bir süvari müfrezesi tarafından işgal edildi. Ermeniler Fransızları İngilizlerden daha gösterişli karşılıyor. İngilizlerin Maraş’ı Fransızlara devretmesi, Ermenilere bağımsızlık verileceği fikrini gündeme getirdi ve onların öfkesine neden oldu. Bu durum, tüm Türk halkını ve dolayısıyla Maraş, Urfa ve Antep’i harekete geçirmekle kalmaz, bölgedeki Türk kuvvetlerini ve Temsil Heyeti’ni de alarma geçirir ve köklü önlemler alınmasını gerektirir. kopyaları yapılmalıdır. Olaydan önce Maraşlı Dr. Mustafa ve birkaç arkadaşı Elbistan’a giderek Baş Temsilci Mustafa Kemal ile telgrafla görüştü. DahasıkuvayimilliyeOrganizasyonu kurmak için gerekli bağlantıları yaptılar. Maraş Sancağı Menfaat Savunma Derneği ile birlikte Elbistan bölgesi de kurulmuş ve gerekli silah ve mühimmat temin edilmiştir. Öte yandan Fransızlar işgal ettikleri yerleri ve yapıları tahkim etmiş, kışla ve depo olarak kullanılan binaların çevresine hendekler açmış ve etrafı tel örgülerle çevirmiştir. Ermeni alayının askerlerinin yanı sıra Maraşlı çok sayıda genç Ermeni de Fransız ordusuna katıldı. Bu olaylar karşısında Maraşlılar, vatanlarını kurtarmak için harekete geçme zamanının geldiğini ve bunun için iyi organize edilmiş bir teşkilata ihtiyaç olduğunu anladılar. Birlikte örgütlenirken ise Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemal’e haber verilerek gerekli yönlendirmeler yapıldı. Ancak beklenen haber erteleniyor ve bazen hiç yanıt alınamıyor. Çünkü Fransızlar telgraf ve posta işlerini sansürlediler. Fransızların Maraş’ı işgalinden kısa bir süre sonra başlayan olaylar ve Ermenilerin halka yönelik provokasyonları, en önemlisi Sütçü İmam olayı olmak üzere olayları daha da büyütmüştür. Olay, o dönemde Maraş’ın hareketli bir caddesi olan Uzunoluk’ta gerçekleştiği için Uzunoluk olayı olarak da anılmıştır.

Sütçü İmam, Uzunoluk Camii’nde serbest çalışan bir din adamı olduğu ve yakındaki bir dükkanda süt sattığı için bu ismi aldı. Gerçek adı Ali’dir. 31 Ekim 1919’da birkaç sarhoş Ermeni sokakta evine yürüyen bir Türk kadınına zorbalık yapınca olaya tanık olan Sütçü İmam araya girerek bir Türk kadınını öldürdü. Ermeni saldırgan. Bu olay Maraş’taki ortamı daha da gerdi. Maraş kalesinde Türk bayrağının indirilmesinin ardından bir olay daha yaşandı. Maraş’ta peş peşe yaşanan olaylardan sonra Fransızlar, Kaptan Andre’yi bölgeye vali olarak atadı. Yüzbaşı Andre’nin emriyle Maraş kalesinde bayrağımızın indirilmesi yine Ermenilerin kışkırtmasıyla olmuştur. Bayrak indirildikten sonra, Cuma namazı müdavimleri kaledeki bayrağı göremeyince, büyük bir kalabalık halinde “bayraksız namaz olmaz” diye bağırarak kaleye doğru yürüdüler. Tüm bu olaylar Maraşlıları ve Maraş yurtseverlerini ilk kez Maraş’ın kurtuluşu hazırlıklarını tamamlamak üzere 8 kişilik bir heyet seçmeye karar verme konusunda harekete geçirdi. Heyet zamanla genişledi ve sayısı 35 kişiye yükseldi.Fransızlar tarafından bu faaliyetlerin tehlikeli olarak algılanmaması için büyük bir teşkilat kurulması nedeniyle Maraşlılar mahalle mahalle dolaştılar. il 10 ilçeye ayrılmış ve her ilçe için bir şube heyeti oluşturulmuş, ayrıca daire başkanlarından oluşan 10 kişilik bir merkez komitesi kurulmuş, teşkilat ilçeye ve Antep’e bilgi verilmiş ve buna göre örgütlenmesi önerilmiştir. Böylece Maraş’ta Hukuk Müdafaa Cemiyeti kurulmuş, teşkilatlanma bitince Merkez Gençlik Birliği’ne ve valiliğe müracaat etmişler. anavatanlarının kurtuluşu için savaşmaya hazır olduklarını ilan ettiler.

Bölgedeki sancak olayının ardından Urfa, Antep ve Maraş sancaklarında Fransız kuvvetlerine komuta eden General Querette, 15 Aralık 1919’da şehre gelerek şehrin ünlü isimlerini karargâhına davet etti. o ve örgüt. toplantı. Olaylar geliştikten sonra General Querette, 21 Ocak 1920’de Maraş’ın ünlü insanlarını bir toplantıya çağırarak, yaşananların ve bazılarının sorumluluğunu üstlenmelerini istedi. tutuklandılar. Şehrin ünlülerinin tutuklanmasının ardından Maraş’ta silah sesleri duyulunca halk öfkelendi ve Fransızlara karşı milli mücadele başladı. Böylece Halk, Fransızlara karşı kesintisiz olarak 11 Şubat 1920’ye kadar mücadeleye başladı. Bu mücadelede hiç şüphe yok ki Kuvayimilliye’nin büyük rolü oldu.

Fransızlara ve Ermenilere karşı 22 gün süren şiddetli mücadelenin ardından 10 Şubat-11 Şubat gecesi Maraş’taki Fransız kuvvetleri, şehrin ağır bombalanmasından sonra Islahiye’ye doğru çekildi. . Fransız birliklerinin Maraş’tan çekilmesinin ardından hükümet binaları ve resmi dairelerde Türk bayrağı dalgalandı. Maraşlılar bu muharebelerde 300’e yakın şehit ve 500’e yakın yaralı verdi. Şehirde birçok mahalle yandı. Yaklaşık 1000 ev, 350 dükkan, 5 cami, 10 kilise, 15 okul yakıldı ve yıkıldı.

Fransızların Maraş’tan çekilmesi kolay olmadı. Fransızlardan yardım bekleyen Ermeniler paniğe kapılarak peşlerinden koştu. Fransız askerleri, kutup soğuğuna benzeyen aşırı havalarda Suriye sınırına bir yol bulmaya çalışıyor. Binlerce Ermeni onları izledi. Maraş’ın işgali Fransa’ya ve onu destekleyen Ermenilere çok pahalıya mal oldu, büyük can ve mal kayıplarına uğradılar. Mustafa Kemal Paşa, 15 Şubat 1920’de 3. Ordu Komutanı’nı Maraş zaferinden dolayı Heyet adına tebrik etmiş, ancak Fransızların ve Ermenilerin bu yenilginin acısına katlanmak için harekete geçeceklerini belirtmiştir. . Maraş’ta Fransızlara karşı elde edilen başarı, Milli Mücadele’nin ilk zaferi oldu. Maraş’ın kazanılmasında Maraş Haklarını Savunma Derneği’nin önderlik ettiği kent halkı kilit rol oynadı. Maraş’taki başarı ve bu hareketin tüm Anadolu’ya yayılma ihtimali, işgalci güçleri endişelendirdi. Bu savunmadan sonra İtilaf Devletlerini büyük endişelendiren ve Anadolu’nun birçok şehrinde görüldüğü gibi Maraş şehrine kahraman unvanı verilmiş ve şehrin adı değiştirilmiştir. “Kahramanmaraş”a.

Güney Cephesinde bir başka kahramanca direniş Urfa’da gösterildi. Gelen bazı gerçekler ve haberler, İngilizlerin Antep ve Maraş gibi Urfa’yı işgal edeceğine işaret ediyor. 13’üncü Ordu Komutanlığı, İngilizlerin Birecik’i bir tabur kadar askerle işgal ettiğini, Urfa ve Adıyaman’ın işgal haberlerinin de yayıldığını, bu nedenle uyarıldığını emirle duyurdu. algı. 24 Mart 1919’da Urfa’da bulunan 1. Süvari Alayı Komutanı Binbaşı Hüseyin, İngilizlerin Urfa’yı işgalini şu sözlerle bildirmiştir: “İngilizler Urfa’yı 24 Mart 1919 öğlen saatlerinde işgal etmiştir.” Binbaşı Hüseyin, İngiliz komutanına işgali protesto eden bir mektup gönderdi ve bu mektupta; Urfa’nın müstakil bir sancak olduğunu, mütareke sonucunda bölgenin işgal edildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığını, dolayısıyla işgalin mütareke şartlarına aykırı olduğunu ifade etti. . Buna rağmen İngilizler, ateşkes şartlarını ihlal ettiği için Urfa’ya ulaştı ve şehri işgal etti. 1919 Ekim ayının sonuna kadar Urfa’da kalan İngilizler, Sykes-Picot’un daha önce Fransızlarla imzaladığı anlaşmaya göre Urfa sancağı ile Maraş ve Antep sancaklarını tahliye etti ve yerini Fransızlar aldı. soyadı. 30 Ekim 1919’da 300 kişilik bir kuvvetle Fransızlar Urfa’yı işgal ettiler. Fransızlar Urfa’ya varır varmaz jandarma tabur komutanını görevden alarak Suruç kaymakamıyla birlikte tutuklayarak Adana’ya sürdüler. Fransızlar Urfa’yı işgal edince Urfa’nın merkezinde milliyetçi hareket için uygun bir ortam hazırlandı. Bundan önce 12 kişiden oluşan Hukuk Koruma Derneği kuruldu. Fransız işgali ile toplum aşiretlerden oluşan daha geniş bir ölçekte örgütlenmeye başlamış ve Urfa Jandarma Taburu Komutanlığına atanan Yüzbaşı Ali Saip, kurmay başkanı olarak atanmıştır. Urfa Menfaat Koruma Derneği Başkanı.

Yüzbaşı Ali Saip, 29 Aralık 1919’da Vali ve Urfa’nın birçok ünlüsü ile anlaşarak Urfa’da Milli Kuvvetler Teşkilatını kurdu. Sonra mektuplar aşiret reislerine gönderildi. Hepsi olumlu geribildirim aldı. Özellikle Aneze kabilesinin reisi, komuta etmeye hazır olduğunu ve bu kutsal dava için var gücüyle savaşacağını ilan etti. Bu hazırlıklar için Sivas Baş Temsilcisi Mustafa Kemal ile irtibata geçilerek bilgi verildi. Urfa’da ulusal kurtuluşa hazırlık şu şekilde planlandı:

1. Urfa yöresi kamuoyunu tek bir düşünceyle Kurtuluş Savaşı’na hazırlamak,

2. Ana direniş gücünü oluşturan aşiret reisleri ile gerekli düzenlemeleri yaparak milli kuvvetler hazırlamak ve oluşturmak,

3. Urfa cezaevinde tutuklu bulunan gençlerin uzaklaştırılmasını, silahlandırılmasını ve serbest bırakılmasını sağlamak,

Bu amaçla aşiret reislerine Ali Saip imzalı bir ifade gönderildi. Bu bildiride tüm Türk halkının birlik olup Fransızların ve Ermenilerin insanlık dışı eylemlerine karşı mücadele etmesi istenmektedir. Urfa’da ülke çapında düzenlenen ayaklanma, Antep ve çevresindeki İnsan Hakları Savunucuları derneklerine de bildirildi.

Bu açıklamanın ardından 8-9 Şubat gecesi Urfa’ya giren Türk milliyetçi güçleri Fransızları kuşattı ve şehirde çatışmalar başladı. Mustafa Kemal Paşa’nın Urfa için tasarladığı gerilla savaşı başarıyla uygulanmış ve olumlu sonuçlar vermiştir. Ali Saip Bey ve halkının tavizsiz tavrı nedeniyle Carablus’tan bekledikleri yardımı alamayan Fransızlar, 8 Nisan 1920’de mütarekeyi istediklerini açıklayarak belli şartlarla şehirden ayrıldılar. Buna göre Ermenilerin güvenliği garanti altına alınacak, Urfa’da ölen Fransızların mezarlarına saygı duyulacak, tutsaklar serbest bırakılacak ve bir grup ünlü Urfalı onlara eşlik edecek. Fransa, geldikleri yere. Bundan sonra Fransız ordusu 11 Nisan 1920 sabahı Urfa’dan ayrılmaya başladı. Böylece 5 ay 10 gün süren Fransız işgali sona erdi. Urfa halkı, Anadolu’nun diğer kentleri gibi, özgürlüğüne ve bağımsızlığına önem verir ve gurur duyacağı hak ettiği başarıya ulaşır. Bu mücadele sonucunda kendisine “Şanlı” ünvanı verilmiş ve bu zaferin hatırasını yaşatmak için şehrin adı “Şanlıurfa” olarak değiştirilmiştir.

Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığında Türk kuvvetlerinin elinde bulunan ve bölgenin önemli bir ticaret ve sanayi merkezi olan Katma istasyonundan 80 kilometre içeride bulunan Antep de bu adaletsizliklerin bir parçası. Görev. Antep, 17 Aralık 1918’de İngilizler tarafından işgal edildi. İşgal gücü, İngiliz 5. Tümeni, 3. Süvari Tugayı, bir mühendis tim, bir batarya ve şemsiyeli ağır makineli tüfek müfrezelerinden oluşuyordu. tas. İngilizler, Mütareke’nin 7. maddesine dayanarak işgali gerçekleştirdiklerini söylüyorlar. İşgalin bir başka nedeni de, sözde kış aylarında süvari hayvanlarının temin edilmesiydi. Aslında hem İngilizlerin hem de diğer İtilaf güçlerinin inancını sarsan bir durum yoktu. Bu nedenle işgal hareketleri Antep halkını büyük ölçüde hüsrana uğratmış ve anavatanlarını korumak için her yola başvurmaya zorlamıştır.

İngilizler, Antep’te Ermeniler tarafından törenle karşılandı. 23 Ocak 1919’da İngiliz birlikleri Hükümet Konağı’na baskın düzenledi. Ülkenin ünlü şahsiyetleri ve aydınları çeşitli devirlerde Halep’e oradan da Mısır’a sürgüne gönderildi. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeni ayaklanması sırasında Ermenilerden göç ettikleri gerekçesiyle birçok Türk vatandaşını tutukladılar. Ayrıca şehirde silah toplama girişimi var. İngiliz işgali nedeniyle Antep halkı tarafından bir miting düzenlendi. Bu toplantıda Belediye Başkanı Antep Lütfi Bey, halkın işgali kabul etmediğinin Barış Konferansı’na bildirilmesini istedi. Sancak halkının yüzde doksanının Türk olduğu ve Suriye ile hiçbir ilgisi olmayan Türkiye’nin bu topraklarının haksız ve haksız olarak işgal edildiğini tüm dünyaya ilan ediyorlar. rahatsızlığa izin verildi, bu nedenle işgal kategorik olarak reddedildi.

Antep şehri, Maraş ve Urfa gibi 5 Kasım 1919’da Fransızların eline geçti. İlk Fransız birlikleri bir albayın komutasında şehre girdi; Bir Ermeni taburu, bir Afrika avcı bölüğü ve bir Fransız bölüğünden oluşuyordu. Fransızlar, Ermenileri İngilizlerden daha büyük bir protestoyla karşıladı. Özellikle Fransızlar arasında bir Ermeni taburunun bulunması da onları heyecanlandırmıştı. Türk topraklarının bir düşmandan diğerine hakları olmadan devredilmesi, Türklerin onur ve gururuna bir darbe olarak görülüyordu. Bu olay Antep halkını harekete geçirdi. Önce büyük bir miting düzenlendi ve Antep’teki Fransız komutanına protesto mektubu gönderildi. Buna rağmen Fransızlar, Antep’in başka yerlerinde olduğu gibi, en ufak bir bahaneyle Türklere zulmetmek ve Ermenileri açıkça savunmak suretiyle yozlaşmaya başladılar. Geldikleri gün Akyol Polis Karakolu’na Türk bayrağını indirdiler. Buna engel olan ve ancak öldürüldükten sonra serbest bırakılabileceğini söyleyen polisimiz memuriyetten ihraç edildi. Fransız komutan bu kez resmi dairelerde Türk bayrağının dalgalandırılmasını yasakladı. Fransızların başarısı zannedilen bu olaylar, Ermeni ve Fransızların öfkesini daha da artırdı. Hatta sokaklarda kadınların yüzleri zorla açıldı, çarşafları yırtıldı ve sadece karşılaşılan Türkler öldürüldü. Bu olaylar bölgedeki insanları daha da direnmeye teşvik etti. Gerçek şu ki, bir kadını korumak isteyen bir çocuğun Fransız askerleri tarafından saldırıya uğramasının ardından dükkanlar kapatıldı ve protestolar artarak Fransızlara düşman olmaya başladı.

Hukuk Müşavirliği Karargah Güvenliği, yanlış uygulamalar konusunda çok endişeli olup, teşkilatını ve ülkeyi uyarmaktadır. Heyet Başkanı Mustafa Kemal, bir radyo programında Fransızların tüm meclislerin ve ülkelerin itirazlarına vurgu yaparak, “Antep bölgelerini hareket ettirmek asla doğru olmaz. ve İngilizler tarafından işgal edilen Maraş. Fransızlara karşı ateşkes şartlarını ihlal etti. Hükümet bu işgali, halkın hukukunu çiğneme eylemini protesto ederken, Türkiye hükümeti, farklı hükümetler nezdinde, vatanın en küçüğünün bile bölünemeyeceğini, büyük örgütler kurarak dünyaya ilan etmelidir. gösteriler. Bu adaletsizliği protesto etmeleri ve düzeltmeleri Milli Savunma Komisyonu ve belediye başkanları tarafından talep edilmelidir.” Kısa bir süre sonra, 10 Kasım 1919’da şehirde olaylar çıktı. Antep halkı bir miting düzenleyerek işgali protesto etti ve örgütler işgalcilere karşı direnmeye başladı.

Baş Temsilci Mustafa Kemal, bölgedeki etkinlik ve organizasyonlar hakkında düzenli olarak bilgilendirilmektedir. Önce Cemiyet-i İslamiye adıyla bir cemiyet kuruldu. Menfaat Müdafaa Cemiyeti adı verilen bu teşkilat, Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemal’in emriyle Kuvayimilliye’yi kuracaktır. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasıyla şehirde Fransızlara karşı bir direniş başlatıldı ve 1 Nisan 1920’de Antep halkı Fransızlara karşı ayaklandı ve Fransa’nın kuşatmasına karşı kahramanca savaştı. Bu kuşatmadan sonuç alamayan Fransızlar, kuvvetlerini yenileyerek 21 Kasım 1920’de ikinci bir kuşatmaya başladılar.

Antep halkının çok üstün düşman kuvvetlerine karşı direnişi Anadolu’da dikkatle izlendi. Bu direnişin Fransızlara meydan okuması üzerine Genel Kurul, 6 Şubat 1921’de aldığı kararla Antep’in adını Gaziantep olarak değiştirdi. 6-7 Şubat 1921 gecesi, Fransız birlikleri tarafından kuşatılan Antep gazileri geri çekilme taarruzu başlatma kararı aldı. Harekatın ilk aşaması başarılı oldu, ancak Fransızlar toplanıp yolu kapattılar. Bu durum karşısında Gaziantep halkı 2. Kolordu’dan geçimleri için silah ve mühimmat sağlamasını istedi. Ancak bunun mümkün olmadığı ve şehri savunanların bir geri çekilme harekatı başlatabilecekleri bildiriliyor. Kentin dışarıyla bağlantısını kesen ve halkı aç bırakan Fransızlar, 8 Şubat 1921’de Gaziantep’i ele geçirdi. Uzun süre Fransızlara ve Ermeniler-Nia’ya karşı direniş mücadelesi veren Gaziantep halkı teslim olmak zorunda kaldı. Bundan sonra Fransızlar şehrin önemli kısımlarını ele geçirdi. Ankara’nın Fransa ile 20 Ekim 1921’de imzaladığı Antlaşma’nın ardından 25 Aralık 1921’de Gaziantep düşman işgalinden kurtarıldı.

Mütareke’nin 7. maddesine dayanarak bölgeyi haksız işgalini gerçekleştiren İngiliz, Fransız ve beraberindeki Ermeniler, hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar ve halk düşmanları bir araya geldi. , özellikle Mustafa’nın emriyle. Kemal Paşa, geldikleri için üzgünüm.

Adana ve çevresinin işgali de Mondros Mütarekesi’nin 7. maddesine dayandırılarak 16-21 Aralık 1918’de Yarbay Remieu komutasındaki Fransız ve Ermeni gönüllüler Adana’ya girdi. Bölgede Fransız işgaline karşı koyacak askeri birlikler bulunmadığından, istedikleri gibi hareket ettiler. Bu topraklara haksız yere yerleşen yabancı güçlere silahla karşı çıkmak için çalışmalar başlatıldı. Bu amaçla milli hareketlerin uyanmasına büyük katkı sağlayan Tekelioğlu Sinan Bey, Mustafa Kemal Paşa’ya raporlar göndermiş ve Mustafa Kemal Paşa, çalışmaları nedeniyle Adana bölgesinde Kuvayimilliye’yi kurmakla görevlendirmiştir. sizin. Fransız kuvvetleri 11 Aralık 1918’de Dörtyol’u, 17 Aralık 1918’de Mersin’i, 19 Aralık 1918’de Tarsus’u ve 21 Aralık 1918’de Adana’yı işgal etti. İşgalin başlangıcında Adana ve çevresinden bir kısmı bölgenin kuzeyine Anadolu’ya göç etmeye başladı. İşgalden sonra Fransız makamları taleplerini yerine getirmeyen sivil ve yerel yöneticileri görevden alarak yerine Fransız ve Ermeni yöneticileri atadı. Fransızların Adana kolonisini ve çevresini işgal etmesinden sonra bölge halkı bu olaya tepki gösterdi. Ermeni komite üyeleri tarafından Fransız idareci ve askeri yetkililerin kullanılması Ermenileri cesaretlendirdi ve durumu kızıştırdı. Fransız işgalinden sonra bölgeye şiddetli bir Ermeni göçü başladı ve Ermeni hükümetinin kurulması yönünde faaliyetlere başladılar.

Fransızların ve Ermenilerin yağma ve saldırı hareketlerine karşı bölgede bir örgütlenme başladı. Çukurova’da ilk teşkilat Karaisalı’da kurulmuş ve Fransızlara karşı bir çete savaşıyla mücadele başlatılmıştır. Kilikya Cemiyeti de Fransızlara karşı verilen mücadeleyi destekledi. Bu mücadeleyi yönlendirmek ve yönetmek için bölgeye askeri yetkililer gönderildi. Sonuç olarak, başarılı mücadeleler başlatıldı. Bu çatışmalar sonucunda Fransızlar önce 20 günlük geçici ateşkes talep etti. 28 Mayıs 1920’de imzalanan 20 günlük mütareke ile, milli kuvvetleri örgütleme, milli davayı Fransız makamlarına açıklama ve Millet Meclisi’nin tek gerçek ve yegane ilişki olduğunu gösterme fırsatı olacaktır. Türkiye’nin geleceğinde de söz sahibi olun. Bu olay siyasi olduğu kadar askeri açıdan da çok önemlidir. Çünkü büyük güçlerden biri olan Fransa, İstanbul Hükümeti’ni bir kenara bırakarak resmen tanımadığı TBMM Hükümeti ile görüşerek ateşkes imzaladı.

Ancak, Fransızların Mütareke şartlarına ne kadar süreyle riayet edecekleri belli değil. Çünkü davranışlarında her zaman dürüstlük eksikliği olmuştur. Ateşkesin imzalanmasının ertesi günü Adana’daki Fransız işgal komutanı, Türk çetelerinin Adana’da saklandıklarını, teslim edilmeleri gerektiğini, yoksa bulundukları yerde ilan edildiğini duyurdu. gizli soyulacaktır. Yine mütareke imzalandıktan sonra Ermeni aşırılıkları artarak devam etti ve çok sayıda vatandaş hayatını kaybetti. Hatta bu olaylardan kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Paşa, 12. ve 13. Lejyonlara ve bir takım kişilere gönderdiği bir şifrede, Fransızların anlaşma şartlarına uymadığını iddia etti. Mütarekeden sonra birçok Türk’ü yakalayarak mütareke yaptı, Müslümanlar Ermeniler tarafından öldürüldü ve yakalanan Fransızların sayısından daha fazla Türk esir bırakmadı.

Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa, bu tarihten itibaren hiçbir Fransız tutsağın serbest bırakılmayacağını ve çatışmaların yeniden başlayacağını yetkililere bildirdi. Bu durum uzun sürmedi ve Fransızlar, anlaşmanın ilk haftasında İngiliz baskısı altında Ereğli’nin Karadeniz’e asker çıkararak ateşkesi bozdu. Bu arada Ermeniler Kilikya’da bağımsızlıklarını ilan ederek Mustafa Kemal’e bir nota göndererek bölgenin boşaltılmasını talep ettiler. Anlaşmanın ihlali ile Ermeniler, Adana’nın çeşitli ilçe ve köylerinde Türklere saldırmaya başladılar. Fransızlar bu olayların ardından 4 Temmuz 1920’de şehirde sıkıyönetim ilan etti.

10 Temmuz 1920’de Adana’da “Kaçak” olayı yaşandı. Fransızlar, Türkleri şehir dışına göçe zorlamak için göç etmeye başlamış, Türk yerleşim yerlerini hedef alan yangın nedeniyle, açılan ateş sonucu Adana’nın tüm sakinleri evlerini ve işlerini terk etmek zorunda kalmışlardır. . Ermeniler, Adana’da bir Ermeni Devleti kurma fikri ile Fransız komutan Bremond’u Türkleri şehirden göçe zorlamaya teşvik ediyorlardı. Kaçış olayı Adanalıları gerçekten sarstı. Bu olay Fransızlar için de kötü bir noktadır. Türkler kaçtı ama bunun intikamını almaya hazırlanıyorlar. Sadece hayatları için kaçmazlar. Toros Dağları’nda milli orduya katılarak Adana’nın kurtuluşu için savaşmak için kaçarlar. Fransızlar, bunun Türk milliyetçi güçlerini güçlendireceğinden korkarak halkı göçe zorlamaktan vazgeçti. Yüreğir ovalarında Fransızlarla çatışmalar oldu. İşgal güçleri, Adana şehrinin aynı zamanda tahıl ambarı olan Yüreğir ovasının Karataş iskelesine çarpması nedeniyle milli güçlerin bölgeyi sular altında bırakmasını engellemeye çalışıyor. Milliyetçi güçler, 26 Haziran 1920’de Karataş’ı ele geçirmelerine rağmen, muharebelerden sonra Seyhan Nehri’nin batısına çekilmek zorunda kaldılar. Bu arada Türk kuvvetleri 20-21 Haziran 1920’de Kozan’ı geri aldı. Ermenilerin elindeki Saimbeyli, zorlu bir mücadeleden sonra 15-16 Ekim 1920’de alındı. . Mustafa Kemal Paşa ve Fevzi Çakmak Paşa, cepheleri ziyaret etmek için 5 Ağustos 1920’de Pozantı’ya geldi. Pozantı, Adana ilinin merkezi haline getirilerek güneyde Kuvayimilliye’nin merkezi olmuştur. 8 Ekim 1920’de Pozantı Kongresi toplandı ve başarıyı sağlamak için çeşitli kararlar alındı. Anadolu’ya tahammül edilemeyeceğini anlayan Fransa, tam tersine, barışın lehinde olacağını düşünerek Türkiye ile anlaşma yolunu seçti. 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması’nın imzalanmasından sonra 3 Kasım 1921’de alınan bir kararla Tahliye ve Mülteci Heyeti kuruldu. Türk kuvvetleri meydanda Fransız bayrağını indirdi. 1 Aralık 1921’de Adana devlet okulu yerine Türk bayrağını dikti. Böylece 5 Ocak 1922’de Adana Fransız işgalinden kurtarıldı.

Fransızların Güney ve Güneydoğu Anadolu’da Türklere karşı yürüttükleri savaş, iç politikalarında eleştirilmeye başlandı. Fransız kamuoyu savaştan bıkmıştı. Asker ve para israfının bir an önce bitmesini istiyordu. Öte yandan Fransa, Güneydoğu Anadolu’daki Türk direnişinin Kuzey Afrika’daki kolonilerine yayılmasından endişe duyuyordu. Bu nedenlerle Fransızlar, Türklerle uzlaşmanın kendi çıkarlarına daha uygun olacağını düşündüler. Türk ordusu Sakarya’da büyük bir zafer kazandı. Yunanlıların Sakarya’dan sürülmesi Türkiye’nin yurtdışındaki durumunu güçlendirdi. Öte yandan Fransa, Anadolu’daki duruma İngiltere’den daha gerçekçi bakıyor ve Müttefiklerin Türkiye’ye barışı tavizsiz bir şekilde dayatamayacaklarını anladı. Fransa Başbakanı Briand, Fransa Ulusal Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Sevr Antlaşması’nın aşırılıkları nedeniyle Türklerin bir anda milliyetçiliğe bomba gibi atıldığını belirterek, “Fransa’da, Fransız işlerinde oluyorsa, buna vatanseverlik denir.Başka yerlerde, aynı kökene sahip olmasına rağmen, genellikle fanatizm olarak adlandırılır.Kendini ilan eden bu fanatik yurtsever radikalleşir, ancak diğerlerinin değerli özlemleri vardır ve bu insanlar gerçekten saygıya ihtiyaç duyarlar çünkü çok doğru bir duygudan kaynaklanırlar. anavatanlarının ulusal bağımsızlığı.” Bu yaklaşım doğrultusunda Fransa, deneyimli siyasetçisi Franklin Bouillion’u yetkililerle görüşmek üzere 9 Haziran 1921’de Ankara’ya gönderdi.13 Haziran’da yapılan ilk resmi görüşmenin ardından Mustafa Kemal Paşa’nın rızasıyla bir anlaşma sağlandı. Müzakereler sonucunda 20 Ekim 1921 tarihinde Ulusal Sözleşme ve Ankara Antlaşması imzalanmıştır.

Ankara Anlaşması ile TBMM Hükümeti büyük bir siyasi zafer kazandı. Zira bu antlaşma ile Türklere karşı oluşturulan ortak cephe çökmeye başlamış ve Türkiye’nin savaş halinde olduğu ülkelerden biri Ankara Hükümeti’ni resmen tanımıştır. Böylece bölgedeki mücadele sona erdiği için buradaki birlikleri Batı cephesine taşımak mümkün oldu.

Turgay Murat

SUNUCU

AKBIYIK, Yaşar,Milli Mücadelede Güney Cephesi, Maraş, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1999.

AYBARS, Ergün,Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, İzmir, 1984

DOĞAN, Orhan, “Milli Mücadelede Maraş’ta Hukuk Müdafaa Teşkilatı ve Kuva-yı Milliye Teşkilat ve Faaliyetleri”,Milli Mücadelede Güney Bölge Sempozyumu, (25-27 Aralık 2013, Gaziantep), Atatürk Araştırma Merkezi Yayını, Ankara, 2015.

HATİPOĞLU, Süleyman, “Suriye Anlaşması’nın Milli Mücadeledeki Yeri”,Milli Mücadelede Güney Bölge Sempozyumu, (25-27 Aralık 2013, Gaziantep), Atatürk Araştırma Merkezi Yayını, Ankara, 2015.

HATİPOĞLU, Süleyman,Fransızların Çukurova’yı işgali ve Pozantı Kongresi, Kültür Bakanlığı Yayınları: 1023, Ankara, 1989.

KÖSTÜKLÜ, Nuri,Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2012

ÖZÇELİK,İsmail, Milli Mücadelede Anadolu Basınında Güney Cephesi (Adana, Antep, Maraş, Urfa) (1919-1921), Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2005.

TANSEL, Selahattin,Mondros’tan Mudanya’ya, C. III, İstanbul, 1991.

Türk Kurtuluş Savaşı, IV. Da, Güney Cephesi, (15 Mayıs 1919 – 20 Ekim 1921), Harp Kurmay Başkanlığı Resmi Yayını, Ankara, 1966.

ÜNER, Mehmet Emin, “Urfa’nın Kurtuluşunda Aşiretlerin Rolü”,Milli Mücadelede Güney Bölge Sempozyumu, (25-27 Aralık 2013, Gaziantep), Atatürk Araştırma Merkezi Yayını, Ankara, 2015.


Hakkında video eğitimleri kurtuluş savaşı güney cephesi

keywords: #HocalaraGeldik, #YGS, #LYS, #YKS, #TYT, #AYT, #ALES, #TEOG, #DGS, #KPSS, #Sınav, #SoruÇözümü, #Soru, #Hoca, #KonuAnlatımı, #Üniversite, #ÖSYM, #Lise, #Ortaokul, #DenemeSınavı, #Deneme, #Rehberlik, #Canlı, #CanlıYayın, #Test, #Okul, #Yükseköğretim, #tyt, #yks, #ayt, #üniversiteyehazırlık

12. Sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük – TYT/AYT

Kanalımıza abone olmak için tıklayın ►

-https://goo.gl/JpWdhc

Hocalara Geldik Web Sitesi :

-http://hocalarageldik.com/

Kitap ve ürünler için:

-https://magaza.hocalarageldik.com/

Hocalara Geldik Rehberlik :

-https://goo.gl/B2ZzcE

Dicikoç 🙂

iOS:

-https://goo.gl/eJYwBf

Android:

-https://goo.gl/BDUqig

Hocalara Geldik Sosyal Medya’da :

Facebook :

-https://www.facebook.com/hocalarageldik

Instagram:

-https://www.instagram.com/hocalarageldik/

Twitter :

-https://twitter.com/hocalarageldik

Google + :

-https://plus.google.com/+Hocalarageldik

keywords: #chiasẻ, #điệnthoạicómáyảnh, #điệnthoạiquayvideo, #miễnphí, #tảilên

keywords: #ders, #kpss, #ödev, #eğitim, #sınav, #ygs, #lys, #okul, #lise, #not, #millimücadele, #kurtuluşsavaşı, #mustafakemal, #atatürk, #1919, #1920, #1921, #şahinbey, #antep, #urfa, #maraş, #adana, #ygstarih, #ygslys, #ygs2017, #lys4, #lystarih, #lys2017, #kpssalan, #kpsslisans, #kpssönlisans, #kpsstarih, #ilk, #en, #son, #çok, #önemli, #detay, #dipnot, #film, #video, #izle, #hit, #popüler, #süper, #asafhoca, #2016, #2017, #2018

KURTULUŞ SAVAŞIN YER ALAN GÜNEY CEPHESİNDE Kİ MÜCADELE VE ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ BİLGİLER

keywords: #evveliyatvatandaşlıkvideoları, #kpssvatandaşlıkvideosu, #anayasavideosu, #anayasavideoları, #kpssvideoları, #isemyayıncılıkvideoları, #isemyayınları, #özgürözkınık, #özgürhocavatandaşlık, #isemyayıncılık, #celalözyıldız, #isemtarih, #isemtv, #isemyayın

İsem TV

Türkiye’nin İnteraktif Eğitim Platformu.

Sosyal Medya Hesaplarımız;

Instagram ➤

-https://www.instagram.com/isemyayincilik

Facebook ➤

-https://www.facebook.com/isemyayincilik

Twitter ➤

-https://twitter.com/isemyayincilik

İsem Yayıncılık Resmi YouTube Kanalıdır.

www.isemkitap.com

[email protected]

(0312) 395 47 36

See more articles in category: faqs

Maybe you are interested

Sale off:

Best post:

Categories