En iyi 11 27 aralik 1919 da ne oldu

Aşağıda konuyla ilgili en iyi bilgiler ve bilgiler yer almaktadır 27 aralik 1919 da ne oldu Ekibin nuthuy.com kendisi tarafından derlenmiş ve sentezlenmiştir gibi diğer ilgili konularla birlikte: 1919 22 haziran’da ne oldu, 27 aralık 1919’da ne oldu eodev, atatürk 27 aralık 1919’da nereye gitti, 28 temmuz 1919’da ne oldu, 22 Haziran 1919, Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi, 27 aralık atatürk’ün ankara’ya gelişi, 27 aralık 1919 atatürk’ün ankara’ya gelişi.

Anahtar kelime için resim: 27 aralik 1919 da ne oldu

Hakkında en popüler makaleler 27 aralik 1919 da ne oldu

Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya Gelişi (27 Aralık 1919)

Atatürk ve arkadaşlarının Ankara’ya gelişinin 102. yılı

27 Aralık Ankara için önemi nedir? 27 Aralık 1919’da … – Or6.net

27 Aralık 1919 Cumartesi

koncuk: 27 aralık 1919’da ortaya konulan bağımsızlık ruhunu …

KONCUK: KURTULUŞUMUZUN ANAHTARI 27 ARALIK 1919 …

1919 – TC Kültür ve Turizm Bakanlığı

27 Aralık Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi

27 Aralık – Vikipedi

Heyet-i Temsiliye – Vikipedi

Ankara ve Bir Milletin Şahlanışı – Kara Harp Okulu

Çoklu okuma içeriği 27 aralik 1919 da ne oldu

Osmanlı Devleti ile Konfederasyon Devletlerinin 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’ni imzalamalarından sonra, Yıldırım Ordu ve Ordular Grubu karargahından sonra Mustafa Kemal Paşa Harbiye Nezareti komutanlığına getirildi. 7 numara kaldırıldı. Ahmet İzzet Paşa’nın çağrısı üzerine İstanbul’a geldi. İstanbul’da “milli direniş” fikrine inanan ve buna katılan bir hükümet kurmaya çalıştı, ancak başarısız oldu. İstanbul’dan yurt çapında bir direnişin yürütülemeyeceğini anlayınca, 9. Ordu Müfettişi olarak Osmanlı Genelkurmay’dan arkadaşlarının desteğiyle Samsun’a taşındı.

Mustafa Kemal Paşa, Şubat 1919’da arkadaşlarına milli direnişin merkezinin Ankara olması gerektiğini söyledi. 20. Kolordu Ankara’ya nakledildi ve başına Ali Fuat Paşa getirildi. Ali Fuat Paşa, Afyon’un güvenliğinden sorumludur ve tüm bilgileri Mustafa Kemal Paşa’ya iletir. Samsun’a ulaştıktan sonra İzmir’in işgaline karşı çıkmış, İtilaf Devletlerine karşı miting ve gösterileri teşvik etmiştir. İzmir’in işgali Anadolu’da direnişi artırdı. 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi ile vatanın bütünlüğünün tehlikede olduğunu ilan eden İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevleri, milletin istikbalini, azim ve kararlarını yerine getirmemiştir. milleti kurtaracaktı ve ülkenin durumunu dünyaya duyurmak için “ulusal bir konseyin varlığı gereklidir”. 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi ile Heyet-i Temsiliye kurulmuş ve devlet işlerinin Osmanlı Delegelerinin nezaretinde yürütülebilmesi için derhal Osmanlı Delegelerinin toplanmasına karar verilmiştir. Konsey. Ankara’nın önemi Erzurum ve Sivas Kongrelerinde daha da arttı. Ankara, iletişim için güvenli bir köprü haline geldi. Özellikle Sivas Kongresi’nden önce Ankara artık ülke çapındaki direnişin hareket üssü haline geldi. Ali Fuat Paşa, Ankara’nın çevre illerini milli hareketle buluşturmak için çalışıyor. İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi’nin Ankara’dan geçmesini engelleyemeyince Elazığ Valisi Ali Galip aracılığıyla Malatya yönünden Sivas Kongresi’ne saldırmaya çalıştılar. İstanbul hükümeti, Ağustos 1919’da Ali Fuat Paşa’yı 20. Ordu komutanlığından uzaklaştırmaya çalıştı, ancak Ali Fuat Paşa istifa etmedi. İstanbul hükümeti 31 Temmuz’da Ankara Valisi Muhittin Paşa’ya Ankara delegelerini tutuklayıp İstanbul’a getirmesini emretti. Vali Muhittin Paşa, Damat Ferrit’in destekçisidir. Bu tavır Ankara halkının tepkisine neden oldu. Ali Fuat Paşa tarafından yakalanarak Sivas’a gönderildi. Temsil Heyeti önüne çıkarıldı. Kuva-yı Milliye taraftarı Defterdar Yahya Galip Bey, Vali Yardımcısı olarak atandı. Ankara halkı, İstanbul Hükümeti tarafından vali olarak atanan Ziya Paşa’yı kabul etmiyor. Yabancı birliklerin Ankara’daki faaliyetleri “milli direniş” ideolojisinin yayılmasına neden olmuştur. “Azmi Milli” adında ulusal bir örgüt kuruldu. “Mefkûre”, “Selamet” ve “Ankara” gazeteleri milli direnişi destekleyen yayınlar yaptı. Eski Ankara Bakan Yardımcısı Ömer Mümtaz Bey, Sivas’tan dönüşünde aldığı emirlerle, Başkan Kütükçüzade Ali Bey’in de üyesi olduğu Anadolu ve Rumeli Müdafaa Hukuk Derneği’nin Ankara Yetkili Merkezi’nin kurulmasını sağladı. Rıfat Bey’in başkanlığı.

20-22 Ekim 1919 tarihleri ​​arasındaki Amasya Toplantıları’nda delegelerin Anadolu’da güvenli bir yerde toplanmasına karar verildi. Salih Paşa, sadece müzakereler sırasında alınan kararlardan Milletvekili çağırma kararı alabilmektedir. Mustafa Kemal Paşa, Sivas’ta Kolordu Komutanları ile görüşerek, Meclis’in İstanbul’da mı yoksa Anadolu’da mı toplanacağı konusunu görüşmek istedi. 16 Kasım 1919’da Sivas’ta başlayan ve Kasım ayı sonuna kadar devam eden toplantıya, Sivas’ta bulunan Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşalar, Konya’dan Şemsettin Bey Kolordu Komutanı ve Albay Selahattin Bey Kolordu Komutanı katıldı. düşmanın işgal ettiği bir yerde serbestçe toplanmak mümkün olmayacak ve Cemiyet tehlikeyle karşı karşıya kalacaktır. Geçici bir barış sağlanıncaya kadar Konsey, Anadolu’da hükümetin uygun göreceği güvenli bir yerde toplanmalıdır. Kabine İstanbul’da ısrar ediyor. Ali Fuat Paşa, İstanbul’un artık merkezi bir hükümet olarak kabul edilemeyeceğini, bunun idari ve askeri bir dezavantaj olduğunu belirtti. Merkezi hükümet, özellikle bu bir demiryolu hattı olduğundan,Seyitgazi veya Eskişehir olmalı”Konuşuyor. Kazım Karabekir Paşa, önce İstanbul ve İngilizlerle işbirliği yapmaktan kaçınmış, daha sonra Heyet-i Temsiliye’nin Batı Vilayetlerini kapatması gerektiği görüşüne katılmıştır. Yapılacak kararda; “Konferansın İstanbul’da yapılması istenmeyen bir durumdur. Ancak hükümet İstanbul dışında bir araya gelmeyi kabul etmezse ülkeyi krize sokmamak için İstanbul’da görüşmeyi kabul etti.”Dişlerim dolu. Bundan daha fazlası”Konsey, İstanbul’da toplandıktan sonra, delegelerin güvenlik içinde serbestçe görevlerini yürütecekleri güne kadar Temsil Heyeti olarak görev yapmaya devam edecektir.”Karar verildi. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’nın milli direnişin merkezi olacağı düşüncesiyle 18 Aralık 1919’da Sivas’tan Ankara’ya hareket etti. Arkadaşlarıyla birlikte Kayseri’nin ve Kırşehir’in yolunu izlemeyi tercih ettiler. Kayseri ve Kırşehir halkı, Mustafa Kemal Paşa ve mürettebatına büyük ilgi gösterdi. Yolları üzerinde Hacıbektaş köyüne ulaştılar. Orada Alevi-Bektaşi manastırını ziyaret ettiler. Çelebi Cemalettin Efendi tarafından tertip edilmektedir. Tarikat mensupları Kuvâ-yı Milliye’ye dahildir. Hacı Bektaş’tan Mucur’a hareket eden heyet, 24 Aralık’ta buradan Kırşehir’e ulaştı. 25 Aralık’ı Kaman’da, 26 Aralık’ı Behnan köyünde geçirdiler. Konvoyda üç araba var. İlk vagonda Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey (Orbay), Temsil Heyeti Danışma Üyesi Ahmet Rüstem ve Yardımcısı Cevat Abbas (Gürer); ikinci arabada Heyet Başkanı Mazhar Müfit (Kansu), Hakkı Behiç Bey, Sivas Milletvekili İbrahim Süreyya (Yiğit) Bey ve katipler; Üçüncü arabada Dr. Binbaşı Refik Saydam Bey, Hüsrev Bey (Gerede) ve hizmetliler var.

(Ankara Kulüpler Derneği Arşivi,http://ankaenstusu.com/ataturkun-ankaraya-gelisi-ve-Sperm)

27 Aralık’ta Ankara’ya geldiler. Şafaktan itibaren tüm Ankaralılar davul ve zurnalarla heyeti karşılamaya hazırlanıyorlardı. Çankaya ve Dikmen tepelerinde hafızlar ezan ve ezan okuyor. Köylerden binlerce kişi at ve arabalarla Ankara’ya geliyor. Hacı Bayram Camii önünde dini tören yapılır. Büyük bir Seymen Alayı’nın ardından Ankara’da dervişler ve çevre köylerden Kızılbaş-Bektaşiler savaştı. Arkalarında, tüm satıcılar ve öğrenciler yürüyordu. Mektepliler İstasyon Yolu üzerinde sıralanır, Seymen Alayı’nın bir kısmı Dikmen Bağında, bir kısmı Çankaya Bağında, Kızılyokuş Eteğinde ve bir diğer tümen İstasyon Yolu üzerinde sıralanır. Kızıl günlerde (milli felaket günlerinde) Seymen Alayı kuruldu. Bu alay yeni bir kanton oluşturacak ve yeni bir şef seçecek. Eski Türk geleneğinde var olan Seymen Düzülme, Ankara çevresindeki köylerde Oğuz boyları tarafından korunmaktadır.

Seymen Efeleri ve Mustafa Kemal Paşa karşılaşınca arabadan indi. Ellerini birbirine kenetleyerek anılarını sordu. Daha ileride, ellerinde palalarla bekleyen genç zebralar vardı. Onlara da selam verir. Mustafa Kemal Paşa”Çocuklar, neden buraya geldiniz?? “diye soruyor. Efeler,Milletin yolunda kanımızı dökmeye geldik! ”dediler. Mustafa Kemal Paşa”Fikrinize göre emin misiniz? ”konuşmak. Seymen Efeler”Ve hoşçakal!”dediler. Mustafa Kemal Paşa”Hayatta kalın, cesur insanlar!, Hayatta kalın!” O çağırdı.

Herkes “yasa’ Sesleri ve alkışlarıyla çınladı. Jandarma ve yaklaşık 20 polis de hazır bulunuyor. Kimileri Namazgah tepesinde, kimileri Ga’da sıraya girdi.Müftü Rıfat Efendi, Binbaşı Fuat Bey, Kınacızade Şakir Bey, Aktarbaşızade Rasim Bey, Toygarzade Ahmet, Ademzade Ahmet, Hatip Ahmet, Kütükçüzade Ali, Hanifzade Mehmet, Bulgurzade Savunma Hukuk Cemiyeti var. Tevfik Bey, üye olarak, Dikmen bağlarının eteğinde Ankara’nın dikkat çekici Eskişehir Muavini Emin (Sazak) ve Naşit Efendi ve arkadaşlarını beklemektedir. 20. Ordu Komutanı Ali Fuat Paşa ve Vali Yardımcısı Yahya Galip Bey Gölbaşı’nda.

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin bulunduğu yerde toplanan heyetlerden Rıfat Efendi, şunları söyledi:Hoşgeldin hoşgeldin. Dereceyi getirdin. Ülkemizi aydınlattınız. Haydi başlayalım, yanınızdayız!Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları karakola doğru ilerliyorlardı. Mustafa Kemal Paşa yaklaşırken karakolda bulunan İngiliz Komutanı Vitol Bey siyah bir atın üzerinde duruyordu; Forbus isimli bir İngiliz fotoğraf çekiyordu. İstasyondan ayrıldıktan sonra şehre yöneldiler.Daha sonra Millet Meclisi olan binada Fransız bayrağı dalgalandı.Evin bahçesindeki kışlada Fransız askerleri yüksek duvarın tepesinden bu manzarayı izliyorlardı.Araç Karaoğlan’a ve oradan Hacı Bayram Camii’ne yöneldi.Adaklar kesildi, dualar edildi ve Hacı Bayram Veli’nin türbesini ziyaret ettikten sonra Hükümet Konağı’na geldiler.Önünde 700 piyade ve 3000 süvariden oluşan Zeybek Alayı vardı. , 20 atlı ve yeri göğü karıştıran 50 davul.Kılıçlı seymenler ara sıra zeybek oyunlarında iki sıra yürüyor.Mustafa Kemal Paşa;G’de kendisine sevgi gösterenler. üst Ev; “Vatandaşlarım, ne güç ne de güç bizi kurtaramaz. Sizin gibi özverili ve cesur insanlar bizi kurtaracak.Kolordu ziyaretinin ardından Ankara Valiliği tarafından kendilerine ikametgah verilen Ziraat Mektebi’ne doğru yola çıktılar.

Mustafa Kemal Paşa, 27 Aralık 1919’dan 23 Nisan 1920’ye kadar yaklaşık dört ay (118 gün) Ziraat Mektebi’nde yaşadı ve bir telgrafhane aracılığıyla tüm ülke ile irtibat kuruldu. 28 Aralık’ta Ankara’nın ünlüleri ile mevcut durumu anlatmak için bir görüşme yaptı. Delegeler, Paşa ile görüştükten sonra İstanbul’dan başlayarak 3 Ocak 1920’de Ankara’ya geldiler. 10 Ocak 1921’de Hâkimiyet-i Milliye gazetesi çıkarılmaya başlandı. “Misâk-ı Milli” 28 Ocak 1920, 6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansı’nın kurulması ve Heyet adına tüm kararlar Ankara’da hazırlandı. Ziraat Mektebi’ndeki ilk birkaç gün maddi açıdan da çok zordu. Geçim Ankara Belediyesi’nin yardımıyla sağlandı, ancak daha sonra kaynak sıkıntısı çekildi.

Ankara 1917’de büyük bir yangın geçirdi. O yıllarda kalenin etrafında harap, ağaçsız, suyu olmayan, sıtmaya karşı savaşan bir şehir görünümü aldı. . “Ankara Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti” 29 Ekim 1919’da Ankara’da kuruldu. Dernek halktan aldığı 1000 lirayı bu zor günlerde Mustafa Kemal Paşa’ya bağışladı. İlk altı ayda Temsilciler Meclisi’ne 2630 küsur lira, açılacak yeni Meclis binasının onarımına ise 5068 lira harcadı. Milli Mücadele’yi halka anlatmak için kurulan Aydınlanma Komitesi Başkanı Mehmet Akif Bey’e 20 bin kuruş verildi. Ankara o günün yokluğunda Milli Mücadele için 912.340 lira harcadı. 16 Mart 1920’de İstanbul’un alınması Ankara’ya üstünlük sağladı. Mustafa Kemal Paşa bir yandan İstanbul’un işgaline karşı çıkarken, diğer yandan Ankara’da Olağanüstü Bir Otorite açıldığını duyurdu. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Yeni Şura’nın açılması, Ankara’yı kelimenin tam anlamıyla merkez yaptı.

Atatürk, Ankara’nın ulusal direniş merkezi olarak övülmesini ve Milli Mücadele’deki yerini şu sözlerle ifade etmiştir:“İstiklal Mücadelesi tarihinde Ankara’nın adı en şerefli yere sahip olacaktır. Bazılarımızın imkansız olduğunu düşündüğü bu zorluk karşısında bir an bile tereddüt etmediniz. Üç yıl önce Sivas’tan Ankara’ya geldiğimde olduğu gibi bir gün önce gösterdiğiniz içten ve samimi teşvikle beni kucakladınız. O dönemde gösterdiğiniz vatansever cesaret sayesinde, İstanbul’da dış müdahale nedeniyle kapatılan Meclis’in Ankara’da daha bir vesayetle ve millete yakışır bir bağımsızlıkla açılması mümkün oldu. Kongre, çevrenizde bağımsızlık mücadelesine devam edebildi. Dolayısıyla bu bağımsızlık mücadelesinde vatandaşlarımız, Ankara’nın ayrı bir şerefi var” dedi.

HATICE GÜZEL MUMYAKMAZ

SUNUCU

ATATÜRK, Mustafa Kemal,Konuşma 1919-1927, Haziran. Zeynep Korkmaz, Atatürk Araştırma Merkezi Yayını, Ankara 2002.

AYTEPE, Oğuz, “Ankara merkez ve başkent olur”,Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Dergisi . Sokak, s. 33-34, Mayıs-Kasım 2004, s.15-22.

BOZKURT, Gülnihal, “Ankara’nın Başkent Olmasına Dair Bir Alman Belgesi”, s. 757-779.

DEMİREL, Ahmet, “Birinci Konferansın Yüzüncü Yıldönümü”,Toplumsal Tarih, TBMM Genel Kurulu’nun Açılışının 100. Yıldönümü, s.14-23.

EMECEN, Feridun, “İstanbul”,İslam Ansiklopedisi, TDV Yay., İstanbul 2001, s.212-220.

ERDEM, Sargon, “Ankara (İslam Öncesi)”,İslam Ansiklopedisi, TDV Yay., Cilt 3, s.201-203.

ERDEM, Ufuk, “İngiltere’nin Yeni Başkent Ankara’yı Reddetmesi ve İngiliz Büyükelçiliği Binası İnşaatı”,İnsan ve Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, C 6, S 5, 2017, s.2193-2227.

GÜZEL, Hatice,Ankara’nın tüm tarihinde Ankara’nın temeli: Tespit ve İnceleme, Sosyal Bilimler Enstitüsü Hacettepe Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2002.

http://ankaenstitusu.com/ataturkun-ankaraya-gelisi-ve-seymenler/, 4.1.2021.

KANSU, Mazhar Müfit,Atatürk ile Erzurum’dan ölümüne kadar, Cilt 1-2, TTK, Ankara 2009.

KARTAL, Cemile Burcu, “Ankara Başkent Olma Sürecinde Periyodik Basında Ankara ve İstanbul: ‘Makarr’ ve ‘Payitaht'”,Ankara Araştırma Dergisi, 1 (1), Haziran 2013, s.75-88.

KAYNAR, Seddar İhsan, “Ankara’nın Ekonomik Değişimi ve Başkent Olarak Gelişimi”, Ed. İsmail Şiriner, Şevket Alper Koç, Hilal Yıldız,Ekonomide güncel tartışmalar, 2017, s.179-200.

ÖZAYDIN, Abdülkerim, “Ankara (İslam Dönemi)”,İslam Ansiklopedisi, TDV Yay., Cilt 3, s.203-204.

ÖZDEMİR, Rıfat, “Ankara (Osmanlı Dönemi)”,İslam Ansiklopedisi, TDV Yay., Cilt 3, s.204-209.

ÖZGÜL, Cemil, “Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi”,Atatürk Dergisi. Araştırma Merkezi, C 10, S 28, s.137-156.

ÖZÜÇETİN, Yaşar, “Meclis Tutanaklarında Ankara Kapitalizasyonu”, Ed. Yılmaz Kurt,Uluslararası Ankara Tarihi Konferansı Bildirileri, 25-26 Ekim 2011, Ankara, s.761-780.

SAKALLI, Bayram,Milli Mücadelenin Toplumsal Tarihi: Hukuk Cemiyetlerini Savunmak, İz Yay, 1997.

SAZAK, Emin,Emin Bey’in Defter Anıları, Ok. Onur. Himmet Kayhan, Tolkun, Ankara 2007.

SÖNMEZ, Naim, “Ben. TBMM’nin Meşruiyeti, I. Açık Temsil Heyeti Toplantıları ve Son Osmanlı Meclisi Toplanma Yeri”,Dumlupınar . Üniversite Sosyal Bilimler Dergisi, 2015, (2006, s.14).

CHAPOLIO, Enver Behnan,Atatürk ve Seymen Alayları, Ankara Kulübü Pub, Ankara 2002.

ŞİMŞİR, Bilal, “Ankara’nın başkent olması gerçeği”,Atatürk Dergisi. Araştırma Merkezi, C 7, P, 20 Mart 1991, s.189-222.

Tarihi belgeler, C 2, S 9, Birinci dönem 1942, s.161-165.

Meclis Tutanakları, D. 2, C. 2, Ortak: 35, s.666.

TURAN, Mustafa, “Atatürk’ten Ankara’ya: Ulusal Temsil Sorunu”,Gazi’nin Akademik Perspektifi, C 5, S 10, Yaz 2012, s.1-24.

TURNA, Mustafa, “Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya Gelişi ve Gazeteci Rasim Kayım’ın Milli Mücadele ile İlgili Anıları”,Eğitim ve Bilim, 1990, s. 63-67.

YALÇIN, E., Semih, “Atatürk’ün Ankara’ya”,Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C 10, S 29, Ankara 1994, s. 333-346.

YALÇIN, Semih, KOCA Salim,Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya geçişi, Berikan Yay., Ankara 2005.

Hakkında video eğitimleri 27 aralik 1919 da ne oldu

keywords: #MügeAnlıatvizle, #atv, #dizi, #televizyonizle, #mügeanlı, #mügeanlıizle, #mügeanlıiletatlısert, #mügeanlıcanlı, #izle, #mügeanlıatv, #atvmügeanlı, #mügeanlısondakikahaberleri, #mügeanlıprogramı, #mügeanlısondakika, #mügeanlısonbölüm

Alzheimer hastası Cemil Çetinkaya’yı arıyoruz. 2 yıl sonra anne kız buluştu. Leyla bu zamana kadar neredeydi? Leyla’nın eşi neler söyledi? Hatice Ergül, Mehmet Elbay dosyası hakkında tüm gerçekleri anlattı! Mehmet Elbay’ın zanlıları kim? Nasıl planladılar? Olayı kimler biliyordu? 10 yaşındaki Dilan Onat’ı arıyoruz. Hepsi ve çok daha fazlası Müge Anlı ile Tatlı Sert’de…

Palu Ailesi Olayında Neler Yaşandı?:

-https://bit.ly/2Ltvi0I

Fatma Demir Olayında Neler Yaşandı?:

-https://bit.ly/33R0Ow1

Ecrin Kurnaz Olayında Neler Yaşandı?:

-https://bit.ly/33RLKy7

Leyla Aydemir Olayında Neler Yaşandı?:

-https://bit.ly/2OSr1pR

Faili meçhul cinayetler ve kayıpların yanı sıra birçok sosyal sorumluluk projesi ile de adından sıkça söz ettiren, Hafta içi her gün seyirciyi ekran başına kilitleyen Müge Anlı ve ekibi, üzerinde çalıştığı kayıp dosyalarını, cinayete kurban giden kişileri ve kayıpların tüm yaşamını ortaya çıkararak onları bulmaya, olayları aydınlatmaya devam ediyor…

Müge Anlı ile Tatlı Sert resmi youtube kanalı

Abone olun, hiçbir şeyi kaçırmayın!

-https://goo.gl/Z2mtSf

atv Resmi YouTube Kanalına Abone Olmak İçin;

-https://goo.gl/dmrDLN

-https://www.facebook.com/atv

-https://twitter.com/atvcomtr

-https://www.instagram.com/atvturkiye/

keywords: #chiasẻ, #điệnthoạicómáyảnh, #điệnthoạiquayvideo, #miễnphí, #tảilên

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi – 27 Aralık 1919 | WhatsApp Durumu İçin Kısa Videolu Resimli Mesajlar

keywords: #chiasẻ, #điệnthoạicómáyảnh, #điệnthoạiquayvideo, #miễnphí, #tảilên

keywords: #27aralık1919, #Atatürk'ünAnkara'yagelişi, #Atatürk'ünAnkara'yagelişinin102.yıldönümü, #seymenoyunları, #bacıerenoyunları, #seymenkültürü, #bacıerenkültürü, #metinözaslan, #ankarakulübüderneği, #ankaraseymenoyunları, #dr.metinözaslan, #seymenkıyafetleri, #ankaragarı, #keklikpınarı, #zaferanıtı, #keklikpınarıseymenler, #atatürkveseymenler, #keklikpınarındatören, #keklikpınarıveseymenler

#Keklikpınarı #UlusGarı #ZaferAnıtı

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 102 yıl önce Ankara’ya gelerek başlattığı bağımsızlık mücadelesi Cumhuriyet ile taçlandı. Bu önemli günün 102. yıl dönümü Ankara Kulübü Derneği Seymenlerimiz tarafından kutlandı.

Atatürk’ün karşılandığı nokta olan Dikmen Keklikpınarı’nda gerçekleşen törende Saygı duruşu ve İstiklal Marşından sonra Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanımız Dr. Metin Özaslan, 27 Aralık 1919 ruhuyla ilgili şu konuşmayı yaptı:

“Sevgili Ankaralılar, Ankara’mızın altın tacı olan 27 Aralık 1919’un 102. yıldönümüne erişmenin ve bu tarihi günü bir asır önceki inanç, coşku ve kararlılıkla kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kıvancımızı Ata’mızın Ankara’da ilk karşılandığı nokta olan Keklikpınarı’nda gerçekleştirdiğimiz tören ile sürdürüyoruz. Altın tacımızla ne kadar gurur duysak azdır zira 27 Aralık 1919 tarihi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Ankaralılarla kucaklaştığı, ateş ile barutun buluştuğu, milli mücadelenin halk hareketine dönüştüğü gündür.

Ankara’mızın en önemli günü olarak tarihin altın sayfalarında yerini alan 27 Aralık aynı zamanda yeni bir birlik ve dirlik çağrısıyla bir araya gelen binlerce Seymenin ve on binlerce Ankaralının, yeni bir lideri, yeni bir devleti, yeni bir başkenti ve yeni bir dirliği-düzeni müjdeledikleri bir “Kızılcagün”dür. “Sinsin, Sancak ve Seymen Alayı” törenlerinden oluşan Seymen dizilme töresinin gerçekleştirildiği Kızılcagünler; karanlık bir dönemden aydınlık bir geleceğe geçişi, yeni bir devletin kuruluşunu ve yeni bir liderin baş oluşunu müjdeleyen günlerdir.

Ankaralı ve Seymen atalarımız 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa’yı, Türk bağımsızlık hareketinin lideri olarak bağrına basmış ve “fiilen” o gün yeni bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. 27 Aralık’la birlikte Ankara’mız önce Heyet-i Temsiliye’nin merkezi, peşi sıra Millî Mücadelenin ve Kurtuluş Savaşının karargâhı, izleyen yıllarda ise mazlum dünyanın kalbi, Cumhuriyet’in Başkenti ve Anadolu’nun kalkınma hamlelerinin ve medeniyet yürüyüşünün lokomotifi olmuştur.

27 Aralık ruhu, Kızılcagün ruhu, Seymen ruhu, Ankara ruhu, kurtuluş ve kuruluşumuzun en önemli harçlarındandır. Ankara’mızın “adı” sorulduğunda titrek cümlelerle kaynağı hakkında çok çeşitli rivayetler anlatıyoruz: “Gemi çapası”dır diyoruz, “çengel”dir diyoruz, “akarsu kıvrımları”dır diyoruz, “yalçın tepelikler”dir diyoruz. Olmadı “üzüm”dür diyoruz, “koruk”tur diyoruz. O da olmadı “Baykal Gölü’nün Kızı”dır diyoruz, Havva Anamızın Sümerce adı “Anagara”dır diyoruz. Diyoruz da diyoruz… Oysa Ankaramızın “soyadı” sorulduğunda büyük bir kesinlikle ve inanmışlıkla hep aynı cevabı veriyoruz: “Cumhuriyet”tir diyoruz. 29 Ekim 1923’e de “hissi” ve “fenni” ilham veren yüzlerce yıllık tarihi birikimlerini dikkate alarak üzerine basa basa “Başkent Ankara’mızın soyadı Cumhuriyet’tir” diye vurguluyoruz. Cumhuriyet nasıl Ankara’mızın soyadı ise 27 Aralık Ankara’mızın başına taktığı “altın taç”tır. Öyle ki altın tacın anlamı ve gerçek kıymeti anlaşılmadan Ankara bilinemez. Keza geçmiş tarihi, birikimleri ve değerleriyle Ankara bilinmeden de 27 Aralık anlaşılamaz.

Ancak özellikle vurgulamamız gerekir ki Kızılcagün’ü değerli kılan ve hatta milli mücadelenin dönüm noktası olmasına neden olan temel özelliği, ülke sınırlarımızı aşacak şekilde bağımsızlık savaşımızın karşıtlarına tokat gibi inen başarılı bir propaganda girişimi olmasıdır. Zira 27 Aralık 1919’a kadar Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Saray çevresi, İstanbul basını ve işgalciler tarafından “Anadolu’da gezinen maceraperest asi subaylar” olarak değerlendirilmekteydi.

Bir yönüyle haklıydılar zira 19 Mayıs’tan 27 Aralık’a kadar süren yedi ayı aşan dönem genellikle halk önderleriyle, eşrafla geçen ve yer yer de verilen sözlerin tutulmadığı hayal kırıklıkları barındıran bir dönemdi. Şüphesiz ki genelgeler, kongreler, ziyaretler, eşrafla görüşmeler son derece önemliydi, lakin arkasında geniş halk kitleleri yoktu. 27 Aralık 1919’a gelindiğinde ise binlerce Seymen ve on binlerce Ankaralı tarafından Gazi’nin “Seymen dizilme töresi” ile karşılanışı milli mücadelemizi büyük bir kitle hareketine dönüştürmüş, halk desteği ile Mustafa Kemal Paşa artık Sarayın ve işgalci ülkelerin doğrudan muhatap aldığı bir lider olmuştur.

Sadece Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önderi olarak da kalmamış; sömürge veya yarı-sömürge durumuna düşmüş başta Asya ve Afrika milletleri olmak üzere dünyadaki tüm mazlum milletler ile Batı dünyası içindeki hümanistlerin yakından takip ettiği bir halk önderi olmuştur. 27 Aralık işte tam bu nedenden ötürü ülkemizin ve mazlum dünya milletlerinin makûs talihinin seyrinde önemli bir dönüm noktasıdır.

Büyük Atatürk Koşusu coşkusunun da yaşandığı bu kutlu günde Ankara Kulübü Derneği Yönetim Kurulu ve Seymenlerimiz daha sonra Ulus Ankara Garı ve Zafer Anıtı’na doğru hareket etti.

Zafer Anıtı’nda Ankara Milletvekilimiz Nevzat Ceylan Seymen ve Bacıerenlere teşekkür ederken, 102 yıldır süregelen bu ruhun ilelebet yaşatılacağını belirtti.